Psycho (1960)
Psycho yönetmenliği ve yapımcılığı Alfred Hitchcock tarafından yapılan, senaryosu Joseph Stefano tarafından yazılmış psikozlu bir katili anlatan 1960 tarihli korku ve gerilim filmidir. Bu film, Robert Bloch 'un Wisconsinli katil Ed Gein'nin suçlarından esinlenerek yazdığı aynı adlı romanından uyarlanmıştır. Film bir sekreter olan Marion Crane ve yalnız başına yaşayan bir motel sahibi Norman Bates arasındaki karşılaşmayı anlatır. Alfred Hitchcock'un başyapıtlarından biri olarak kabul edilir. Film Türkiye'de 24 Ocak 1965 'te gösterime girmiştir. Psycho, ABD'de "kültürel, tarihi ve estetik olarak önemli" filmler arasına seçilerek Kongre Kütüphanesi 'nin "Ulusal Film Arşivi"nde muhafaza edilmesine karar verilmiştir. Filmin konusu şöyledir. Marion ve sevgilisi Sam evlenmek istedikleri halde, evlilik için yeterli paraları olmadığı için evlenemezler. Marion’un patronu banka hesabına yatırması için 40 bin dolar verince, Marion parayı çalar ve Phoenix’i terk eder. O geceyi yol üzerinde bir motelde geçirecektir. Marion ile arkadaş olan motelin genç sahibi Norman Bates, ona Victoria döneminden kalma büyük bir konakta, hasta ve zor bir kadın olan annesiyle birlikte yaşadığını anlatır. Marion gece yatmadan önce duş alırken yaşlı bir kadın ansızın ortaya çıkar ve duştaki Marion’u bıçaklayarak öldürür. Dakikalar sonra ortaya çıkan Norman büyük bir soğukkanlılıkla yerdeki kan izlerini temizler ve Marion’un cesedini kucağına alarak, kızın arabasının bagajına yerleştirir. Sonra da arabayı yakındaki göle doğru sürerek gölün çamurlu sularının cinayet kanıtlarını yutmasını seyreder. Kaybolan kızı izleyip, bulmayı amaçları olarak üç kişi üstlenmiştir. bu kişiler Lila Sam ve parayı bulmakla görevlendirilen sigorta müfettişi Arbogast'dır Arbogast’ın araştırmaları onu motele götürür. Oradaki Norman ile konuşur fakat Norman onu annesiyle tanıştırmayı kabul etmez bu durum Arbogast'ın kuşkularını arttırır ve yaşlı kadınla konuşmak için eve gizlice girer. Merdivenlerden ilk kata çıkar fakat tam adımını döşemeye attığı anda bıçaklanarak öldürülür ve cesedi merdivenlerden aşağıya yuvarlanır. O sırada Lila ve Sam, kasaba şerifinden Norman Bates’in annesinin öldüğünü ve sekiz yıl önce gömüldüğünü öğrenirler. Motele giderler. Lila evi aramaya kalkışınca, ölümden zor kurtulur. Mücadele sonunda, Norman’ın çift kişilik taşıyan, şizofrenik birisi olduğu ve ölmüş annesini taklit ederken insan öldürmeye eğilimli bir manyağa dönüştüğü açığa çıkar.
Psycho (1960) Trailer
Psycho 2 (1983)
Psycho 2 (1983) Trailer
Psycho 3 (1986)
Yönetmen: Anthony Perkins Senaryo: Charles Edward Pogue, Robert Bloch Yapım: 1986, ABD Süre: 93 Dakika Oyuncular: Anthony Perkins, Diana Scarwid, Jeff Fahey, Roberta Maxwell, Lee Garlington, Hugh Gillin Hapiste geçen yıllardan sonra Norman Bates, evine yani Bates Motel’e geri döner. Utanç verici bir sırdan kaçan genç bir kadın Norman’ın kollarına sığındığında o da nihayet yeni bir yaşama başlama şansı yakalar. Fakat Norman’ın dolabında kendisini paylaşmak istemeyen, katil bir iskelet barınmaktadır. Bates Motel’de yeni bir gün ve kabuslar başlamaktadır Psycho 2’den sonra ortadan kalkan seri film engelinin hemen ardından bir üçüncüsünün çekilmesi kaçınılmazdı. Burada tahmin edilemeyen tek şey Anthony Perkins’in bu projeyle yönetmenliğe adım atmasıdır. Universal’in bu kadar popüler bir serinin devam filmlerinden birini Perkins’in yönetmesine izin vermesi şaşırtıcıdır. Doğru, kendisi Norman Bates’i canlandırmış ve Psycho’yu dünya çapında bir isme kavuşturmuştur ama böylesine ünlü bir yapımın yetkilerini bir anda oyuncuya devretmek, bir evsize 100 dolar verip bunu içkiye veya uyuşturucuya harcamamasını beklemeye benziyor. Ben bu yapımın daha deneyimli yönetmenlere verileceğini sanırdım ama Perkins bir şekilde yönetmenlik işini koparmıştı. Vasat bir devam filmi olarak nitelendirebileceğimiz Sapık 3’ün bilinmeyen yönleriyle baş başa bırakıyoruz sizleri. Yönetmen Anthony Perkins başlangıçta Jeff Fahey’nin Duke ve Red arasındaki ön sevişme sahnesinde tamamen çıplak olmasını istemişti fakat Jeff Fahey kendisini son derece rahatsız hissedince kısmen kendisini kapatmak için 2 lamba taşımasına izin verildi. Anthony Perkins bu filmle yönetmenliğe adım atmıştır. Anthony Perkins başlangıçta Psycho 3’ün siyah beyaz çekilmesini istemiştir fakat Universal kabul etmemiştir. Mary’nin Psycho 2’deki kitabı (Canavarın Midesinde – In The Belly of the Beast) Norman’ın evinin yakınında yerde görülmektedir. İlk yazılan senaryoda Duane, Norman Bates’in cinayetlerini taklit eden bir katildir. Tamamlandıktan sonra Universal filmin sürprizli bitmesinden ziyade daha iyi bitmesini istedi ve final sahnesini çekmek için Perkins geri çağırıldı. Filmin sonunda Anthony Perkins annesinin kıyafetleri içinde gözükene kadar Anne rolünü dublör Kurt Paul, oynadı. Bu yüzden Anne’nin yüzünü ekranda hiç görmüyoruz. Anne’nin yüzü ya karartılmış ya da gölgelerde saklanmış oluyor. Psycho 2 filmin devamı olan Psycho 3’de de durum pek değişmiyor açıkçası; Norman terk edemediği çatlak annesinin sözüne kanıp, çeşitli cinayetler işliyor, bıçak bir böbrekten girip diğerinden çıkıyor. Norman’ın korkunç evi ve işlettiği ürkünç motelinin korkunç atmosferi tüyleri diken diken etmeye yetiyor. Maureen, inançlarını yitirmek üzere olan, daha doğrusu inansam mı, ay yoksa inanmasam mı, diyerek ten ikilemde kalıp, ne yapacağını şaşırınca intiharın eşiğine gelmiş bir rahibe adayıdır. İntihar etmek için kilisenin tepesine koşturunca, ardından bir ton çılgın rahibe de peşinden gider. Yapma kızım, etme kızım dinlemeyen Maureen tam atlayacağı esnada rahibelerden biri kolundan tutar, fakat kolundan sıyrılınca rahibenin kendisi aşağı düşer. Maureen kendisi öleceği yerde bir başkasının ölümüne neden olunca pılısını pırtısını toplar ve kendisini çöllere vurur. Müjde Ar’ın Arabesk filmindeki gibi İstanbul’a gelmeye çalışan Maureen, yolda karşılaştığı abazan adamların elinden zor kurtulur. Dinlenmeye ihtiyacı vardır, çok yorgundur ve tecavüzcü bir herifin elinden zor kurtulmuştur. Serap mı, gerçek mi olduğunu anlayamadığı bir görüntü gözüne ilişir; ilerde bir motel vardır ve hemen motele gidip dinlemesi gerekmektedir. Maureen’de ki de şans tabii. Bula bula sapık Norman’ın motelini bulmuştur. Motel görevlisi olarak çalışmaya başlayan kişiyi de görünce dudakları uçuklayan kız, rüzgardan kaçmış, yağmura tutulmuştur. Norman’nın hayal gücü, cehennemden seslenen iblis annesi ve geçmişte çözülememiş cinayetlerin gizemi de birleşince motelde yine kıyamet kopar. Cinayet şenliği ateşi yanar ve ürkütücü dakikalar başlar. Hadi iyi seyirler.
Psycho 3 (1986) Trailer
Psycho 4 : Beginning (1990)
Filmin müziklerine bayılıyor, Norman’ın ise dudağının kenarındaki o hafif çapraz yavşak gülüşünden nefret ediyorum. Filmin 4. Bölümü gayet güzeldi. Aslında bakarsan filmin beğenmediğim bölümleri olmadı. Gerçek anlamda gerilim sevenleri tatmin edebilecek bir seri. Ve nihayet geçtiğimiz haftalardan bu güne yazmış olduğum serinin sonuncusuna geldik.3 filmdir Norman’ın manyakça cinayetlerine katlanıp, onu, peruğunu, entarisini ve o soğuk sivri bıçağını yakinen tanıma fırsatını yaşadık. Şimdi sıra Norman’ın annesini tanımaya geldi. Ben, açıkçası daha sevimsiz bir kadın bekliyordum ama gayet güzel, hoş ve bir o kadar da çatlak bir beyne sahip anne ile karşı karşıyayız. Bu film de Norman’ın gençlik yıllarına giderken ki geçişler oldukça hoşuma gitti. Bu film bir nevi “başlangıç” tarzı filmlerden olduğu için diğer başlangıç filmleri gibi ana karaktersiz bir film yapıp geçmişe gitmektense, hem günümüzde, hem de Norman’ın gençliğini canlandıran bir oyuncu kullanarak Norman’ın geçmişine yolculuk ediyoruz. Bu yüzden bol flashbackli bir film var karşımızda. Norman sevgili mi yapmış, evlenmiş mi şimdi tam hatırlamıyorum ama bebek isteyen bir hatunla birlikte. Norman’ın kafada tahtaları eksik olduğu için ve bunun genetik bir şey olabileceğini de düşündüğü için bebeğinde kafadan kontak olması olasılığına karşı bebek fikrine karşı bir tutum sergiliyor.Bir gün radyo dinlerken, annesini öldürmüş katillerle ilgili bir programa denk geliyor ve programı aramaya karar veriyor. Programın konuklarından biri de daha önceden, Norman akıl hastanesinde iken onunla konuşmuş ve Norman'ında adının geçtiği bir kitap yazmış bir profesördür. Norman adını değiştirerek programı arıyor ve geçmişiyle ilgili konuşmaya başlıyor. Sohbet iyi giderken, Norman geçmişine yapmış olduğu yolculuk, onu tekrar öldürmeye teşvik ediyor ve tekrar cinayet işleyeceğini söyleyince programın sunucusu da dahil, tüm konuklar Edd adındaki bu adamın asıl kimliğini tespit etmeye çalışıyorlar. Türlü oyunlarla Edd’i yani Norman’ı konuşturup kimliğini tespit etmeye çalışırlarken, Norman ise geçmişine gidip, ruh hastası annesiyle tekrar yüz yüze geliyor ve tekrar ölüm makinesi haline gelmek için can atıyor.
Bates Motel dizisi, 1959 yılında yayınlanan Robert Bloch ‘un aynı adlı kitabından 1960 yılında sinemaya uyarlanan Alfred Hitchcock ‘un “Psycho” isimli filminin ana karakteri olan Norman Bates ‘in gençliğine odaklanıyor. Psycho, ilk yayınlandığı dönemde tüm dünyada büyük etki uyandırmış, kendisinden sonra gelen pek çok filme ilham vermişti. Hatta günümüzde çekilen gerilim filmlerinde bile bu etkiyi görebilmek mümkün. Filmi izleyenlerin bileceği üzere Norman ile annesi arasındaki ilişkinin filmin temelleri üzerinde önemli bir yeri vardı. İlk filmden sonra Alfred Hitchcock ‘un yönetmediği 3 devam filmi daha gelmişti. Hatta 4. film olan Psycho IV: The Beginning isimli televizyon filmi de Norman’ın ilk gençlik yıllarına odaklanıyordu. 1998 yılına geldiğimizde ise ilk filmin birebir uyarlaması olan Gus van Sant yönetmenliğindeki film de izleyiciyle buluştu.Bu diziyi izlemek için Psycho filmini mutlaka izlemeniz gerekmiyor. Yine de izlediğiniz takdirde, bir karakterin adım adım gelişimini ve filmdeki haline nasıl geldiğini gözlemlemek çok daha keyifli olacaktır. Dizinin konusuna kısaca değinecek olursak…Norma ve Norman Bates yaşadıkları trajik bir olayın ardından, yeni bir hayata başlayabilmek için küçük bir kasabada bir ev ve evle birlikte diziye de adını veren bir motel satın alırlar ve bu kasabaya yerleşirler. Norman ve annesi Norma ’nın tek istedikleri, moteli işleterek sakin bir yaşam kurmaktır. Ancak ne kasaba, ne de yaşayacakları olaylar düşündükleri gibi değildir. Üstelik Norman’ın yerleşir yerleşmez, moteldeki bir halının altında bir eskiz defteri bulmasıyla, işler iyice içinden çıkılmaz bir hal alır.17 yaşındaki Norman, babasının ölümünün ardından annesiyle birlikte White Pine Bay isimli kasabaya taşınıyor. Karakterimiz, sakin ve içine kapanık biri. Annesine karşı çok büyük bir bağlılık duyuyor. Ancak genç yaşının da etkisiyle sürekli annesiyle bir yaşam sürmesi pek de mümkün değil. Karakteri, çok küçük yaşlardan beri sinemada izlediğimiz başarılı oyuncu Freddie Highmore canlandırıyor. Norman’ın annesi olan Norma, kendi ayakları üzerinde durmayı isteyen, güçlü sayılabilecek bir kadın. Oğlunu kendisinden başka kimseyle paylaşamıyor. Kendisinin istemediği herhangi bir hareketi yapması durumunda Norman ’a psikolojik baskı uygulamaktan hiç çekinmiyor. Kendi istemediği doğrultuda giden her olayda bir şekilde tepkisini ortaya koyabiliyor.Karakteri, oldukça başarılı oyunculuğuyla Oscar adaylığı da bulunan Vera Farmiga canlandırıyor. Dylan Massett Norma ’nın “hata” olarak gördüğü ilk evliliğinden olan oğlu. Annesi tarafından hiç mi hiç sevilmeyen ve büyük bir sorun olarak görülen biri. Doğal olarak da Dylan ’ın da annesini pek sevdiği söylenemez. Norma ’nın bozuk psikolojisini en iyi, bu karaktere davranış şekliyle görebiliyoruz. Annesi ve kardeşinin yerini bulup, gidecek bir yeri olmadığından onların yanında kalmaya başlıyor. Kolay yoldan para kazanma hevesiyle de birtakım karanlık işlere bulaşıyor. Tüm bunlara rağmen dizinin en aklı başında karakterlerinden biri .Karakteri, Max Thieriot canlandırıyor. Bradley Martin , Norman kasabaya gelir gelmez onunla tanışıyor ve hemen kahramanımızın ilgisini çekiyor. Genç adam ile aralarında duygusal bir yakınlaşma oluyor. Kendine güvenen, özgür ve cana yakın biri, ama Bradley de kendi hayatında birtakım sorunlar yaşıyor. Karakteri, Nicola Peltz canlandırıyor. Emma Decody Norman’ın bir diğer yakın arkadaşı. Kahramanımız, Emma ’yı normal bir arkadaş olarak görse de kendisinin Norman ’a karşı hisleri var. Emma, kistik fibröz hastası olduğundan yanında daima oksijen tüpünü dolaştırmak zorunda kalıyor. Norman ile beraber bir takım gizemli olayların peşine düşüyorlar. Karakteri, Olivia Cooke canlandırıyor. Zack Shelby Kasabanın şerif yardımcısı. Yakışıklı, genç biri. Norma’ya karşı oldukça ilgili. Norma da bu ilginin farkına varıyor ve bu ilgiden yararlanmayı ihmal etmiyor.Bu karakteri, Mike Vogel canlandırıyor. Kısacası; eli yüzü düzgün, gerilimi dozunda,karakter odaklı, üstelik hiç kimsenin ne tamamen iyi ne de tamamen kötü olduğu dizileri seviyorsanız; Bates Motel’ e mutlaka göz atın.
...............
Psycho 4 : Beginning (1990) Trailer
Bates Motel (2013)
Bates Motel dizisi, 1959 yılında yayınlanan Robert Bloch ‘un aynı adlı kitabından 1960 yılında sinemaya uyarlanan Alfred Hitchcock ‘un “Psycho” isimli filminin ana karakteri olan Norman Bates ‘in gençliğine odaklanıyor. Psycho, ilk yayınlandığı dönemde tüm dünyada büyük etki uyandırmış, kendisinden sonra gelen pek çok filme ilham vermişti. Hatta günümüzde çekilen gerilim filmlerinde bile bu etkiyi görebilmek mümkün. Filmi izleyenlerin bileceği üzere Norman ile annesi arasındaki ilişkinin filmin temelleri üzerinde önemli bir yeri vardı. İlk filmden sonra Alfred Hitchcock ‘un yönetmediği 3 devam filmi daha gelmişti. Hatta 4. film olan Psycho IV: The Beginning isimli televizyon filmi de Norman’ın ilk gençlik yıllarına odaklanıyordu. 1998 yılına geldiğimizde ise ilk filmin birebir uyarlaması olan Gus van Sant yönetmenliğindeki film de izleyiciyle buluştu.Bu diziyi izlemek için Psycho filmini mutlaka izlemeniz gerekmiyor. Yine de izlediğiniz takdirde, bir karakterin adım adım gelişimini ve filmdeki haline nasıl geldiğini gözlemlemek çok daha keyifli olacaktır. Dizinin konusuna kısaca değinecek olursak…Norma ve Norman Bates yaşadıkları trajik bir olayın ardından, yeni bir hayata başlayabilmek için küçük bir kasabada bir ev ve evle birlikte diziye de adını veren bir motel satın alırlar ve bu kasabaya yerleşirler. Norman ve annesi Norma ’nın tek istedikleri, moteli işleterek sakin bir yaşam kurmaktır. Ancak ne kasaba, ne de yaşayacakları olaylar düşündükleri gibi değildir. Üstelik Norman’ın yerleşir yerleşmez, moteldeki bir halının altında bir eskiz defteri bulmasıyla, işler iyice içinden çıkılmaz bir hal alır.17 yaşındaki Norman, babasının ölümünün ardından annesiyle birlikte White Pine Bay isimli kasabaya taşınıyor. Karakterimiz, sakin ve içine kapanık biri. Annesine karşı çok büyük bir bağlılık duyuyor. Ancak genç yaşının da etkisiyle sürekli annesiyle bir yaşam sürmesi pek de mümkün değil. Karakteri, çok küçük yaşlardan beri sinemada izlediğimiz başarılı oyuncu Freddie Highmore canlandırıyor. Norman’ın annesi olan Norma, kendi ayakları üzerinde durmayı isteyen, güçlü sayılabilecek bir kadın. Oğlunu kendisinden başka kimseyle paylaşamıyor. Kendisinin istemediği herhangi bir hareketi yapması durumunda Norman ’a psikolojik baskı uygulamaktan hiç çekinmiyor. Kendi istemediği doğrultuda giden her olayda bir şekilde tepkisini ortaya koyabiliyor.Karakteri, oldukça başarılı oyunculuğuyla Oscar adaylığı da bulunan Vera Farmiga canlandırıyor. Dylan Massett Norma ’nın “hata” olarak gördüğü ilk evliliğinden olan oğlu. Annesi tarafından hiç mi hiç sevilmeyen ve büyük bir sorun olarak görülen biri. Doğal olarak da Dylan ’ın da annesini pek sevdiği söylenemez. Norma ’nın bozuk psikolojisini en iyi, bu karaktere davranış şekliyle görebiliyoruz. Annesi ve kardeşinin yerini bulup, gidecek bir yeri olmadığından onların yanında kalmaya başlıyor. Kolay yoldan para kazanma hevesiyle de birtakım karanlık işlere bulaşıyor. Tüm bunlara rağmen dizinin en aklı başında karakterlerinden biri .Karakteri, Max Thieriot canlandırıyor. Bradley Martin , Norman kasabaya gelir gelmez onunla tanışıyor ve hemen kahramanımızın ilgisini çekiyor. Genç adam ile aralarında duygusal bir yakınlaşma oluyor. Kendine güvenen, özgür ve cana yakın biri, ama Bradley de kendi hayatında birtakım sorunlar yaşıyor. Karakteri, Nicola Peltz canlandırıyor. Emma Decody Norman’ın bir diğer yakın arkadaşı. Kahramanımız, Emma ’yı normal bir arkadaş olarak görse de kendisinin Norman ’a karşı hisleri var. Emma, kistik fibröz hastası olduğundan yanında daima oksijen tüpünü dolaştırmak zorunda kalıyor. Norman ile beraber bir takım gizemli olayların peşine düşüyorlar. Karakteri, Olivia Cooke canlandırıyor. Zack Shelby Kasabanın şerif yardımcısı. Yakışıklı, genç biri. Norma’ya karşı oldukça ilgili. Norma da bu ilginin farkına varıyor ve bu ilgiden yararlanmayı ihmal etmiyor.Bu karakteri, Mike Vogel canlandırıyor. Kısacası; eli yüzü düzgün, gerilimi dozunda,karakter odaklı, üstelik hiç kimsenin ne tamamen iyi ne de tamamen kötü olduğu dizileri seviyorsanız; Bates Motel’ e mutlaka göz atın.
Bates Motel (2013) Trailer
...............